Hamilelikte Balık Yağı Kullanımı Çocukta Obezite Riskini Artırır Mı?
Ancak uzmanlar, en azından şimdilik, hamilelik döneminde balık yağı takviyesinin çocuklara sağladığı daha büyük faydaların, bu olası olumsuz etkiden daha ağır bastığını söylüyor.
Yeni veriler, hamilelikte balık yağı takviyesinin, 10 yaşındaki çocuklarda aşırı kilo riskini artırdığını öne sürüyor.
Ancak uzmanlar, en azından şimdilik, hamilelik döneminde balık yağı takviyesinin çocuklara sağladığı daha büyük faydaların, bu olası olumsuz etkiden daha ağır bastığını söylüyor.
Yeni bulgular , 736 hamile kadın ve çocuklarının katıldığı Danimarka’daki prospektif klinik denemenin son bulgularıdır. Kadınlar, gebeliğin 24. haftasından doğumdan sonraki 1 haftaya kadar günlük 2,4 g n-3 uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleri (n-3 LCPUFA’lar) veya plaseboya randomize edildi. 6 yaşında, erken bir analiz, aynı çocukların yağ yüzdesinde fark olmaksızın daha yüksek vücut kitle indekslerine (VKİ) sahip olduğunu buldu.
Ancak 10 yıl sonra balık yağı takviyesi alan annelerin çocukları, takviye almayan annelerin çocuklarına kıyasla daha yüksek BKİ’lere, daha yüksek vücut yağ yüzdesine, aşırı kilolu olma riskine ve daha yüksek metabolik sendrom skorlarına sahipti.
Welbourn, bu prosedürü geçiren hastaların anestezi, endoskopi, cerrahi veya hastane yatışı gerektirmediğini belirtti. “Bu programı kullanan hastaların 4 ay içinde kilolarının %10-15’ini kaybedeceğini, bu da yaşam kalitesini artıracak ve hastaları daha sağlıklı hale getirecek,” dedi. Dört ay sonunda, zaman ayarlı bir serbest bırakma valfi açılarak suyla dolu balon boşaltılıyor ve bu balon gastrointestinal sistemden doğal yolla geçiyor.
Amerikan Klinik Beslenme Dergisi’nin Nisan 2024 sayısında yayımlanan sonuçlara göre , “takviyelerin uzun vadede obezite riskini artırabileceğini ” öne süren araştırmanın baş yazarı ve Herlev ve Gentofte Hastanesi’nde kıdemli hekim ve Danimarka’nın Kopenhag kentindeki Kopenhag Üniversitesi’nde pediatri profesörü Klaus Bønnelykke, Medscape Medical News’e böyle söyledi .
Ancak aynı çalışmanın orijinal raporu olan Copenhagen Prospective Studies on Asthma in Childhood’ın , hamilelikte balık yağı takviyesinin erken çocukluk astımı ve enfeksiyon riskini üçte bir oranında azalttığını öne sürdüğünü de söyledi . Dahası, son çalışmada, “büyüme üzerindeki etki açısından, bunun bir şans bulgusu olup olmadığı hala belirsizdir, çünkü beklenmiyordu ve önceki çalışmalarda bildirilmemişti. Ayrıca, bunun uzun vadede çocuklarda daha sağlıksız bir büyümeye veya metabolizmaya yansıyıp yansımayacağı da belirsizliğini koruyor.”
Mevcut makalenin eşlik eden bir başyazısında , Statens Serum Institut’te kıdemli doktor ve Danimarka, Kopenhag Üniversitesi’nde epidemiyoloji profesörü olan Sjurdur Frodi Olsen, PhD, “yazarlar çabaları için takdir edilmelidir: Denemeleri alandaki en iyilerden biridir. Çalışılan müdahalenin olumsuz sağlık etkilerini öne süren sonuçları gerçeği bile yansıtabilir. Ancak, bu bulguların gelecekteki bağımsız çalışmalarda tekrarlanması gerektiği konusunda yazarlarla aynı fikirdeyim.” diye yazdı.
Medscape Medical News ile yaptığı bir röportajda Olsen, erken doğum riskini azaltmak için uzun zincirli n-3 yağ asitlerinin kullanımını desteklemek için yeterli kanıt bulan yakın zamanda yayınlanmış uluslararası bir uzman incelemesine işaret etti . Önerilen doz, diyet veya takviyelerden ≥ 250 mg/gün dokosaheksaenoik asit (DHA) artı eikosapentaenoik asit (EPA) ve hamilelikte ≥ 100 ila 200 mg/gün ek DHA alımıdır. Balık yemeyen veya düşük DHA kan seviyelerine sahip kadınlar için önerilen doz 600-1000 mg/gün DHA + EPA veya sadece DHA’dır.
Bu öneri öncesinde, doğurganlık çağındaki kadınların diyet yoluyla 250 mg/gün EPA ve DHA tüketmeleri ve hamilelik sırasında DHA alımını 100-200 mg artırmaları yönünde rehberlik vardı. Olsen, bunun öncelikle fetal beyin gelişimini desteklemek için beslenme nedenlerinden kaynaklandığını söyledi.
İncelemenin yazarlarından Olsen, balık yağı takviyesinin erken doğum riskini azaltmada kullanılmasına ilişkin uzman tavsiyesinin, birkaç yıllık birikmiş verilere dayandığını belirtti.
10 Yılda Görülen Olumsuz Metabolik Etkiler
Yeni çalışmada, kontrol grubundaki 274 çocukla karşılaştırıldığında, balık yağı takviyeli gebeliklerin 282 çocuğunun 10 yaşında daha yüksek ortalama BMI’si (17,4’e karşı 16,9, P = .02) ve z-puanları (ortalama fark, 0,19; P = .03) ve ayrıca daha yüksek oranda fazla kilolu olduğu (olasılık oranı, 1,53; P = .047) görüldü. Kilo, boy, bel çevresi veya obezite veya düşük kilonun yaygınlığında hiçbir fark yoktu.
Tüm 556 çocuğun vücut kompozisyonları biyoelektriksel empedans analizi taramasıyla değerlendirildi. n-3 LCPUFA takviyesi grubundakilerin yaş ve cinsiyete göre ayarlama yapıldıktan sonra kontrol grubundakilere kıyasla daha yüksek yağsız kütleleri ( P = .17), yağ kütleleri ( P = .07) ve yağ yüzdeleri ( P = .053) vardı. Ayrıca daha yüksek metabolik sendrom skorları vardı ( P = .053). Yazarlar, bu farklılıkların hiçbirinin anlamlılığa ulaşmadığını belirtti.
Olsen, Medscape Medical News’e , “Elbette bu çok önemli. Hepimiz aşırı kilo ve obezitenin bir halk sağlığı sorunu olduğunu biliyoruz. Ancak bu tek bir çalışma. Tek bir çalışma herhangi bir değişikliğe ve öneriye yol açmayacak ve diğer bağımsız çalışmalarda tekrarlanmalıdır.” dedi.
Ayrıca, “Erken doğum önemli bir sorundur. Erken doğan bebeklerin hayatlarının ilk aylarında enfeksiyon ve ölüm riski artar. Ve bu kesinlikle önlemek istediğimiz bir şeydir. Ve çocuklarda aşırı kilo riski artacaksa, bu riski azaltmanın yolları olabilir, örneğin fiziksel aktivite ve beslenme konusunda bilinçli olmak gibi.”
Çalışmanın tüm finansmanı, Copenhagen Prospective Studies on Asthma in Childhood (COPSAC) tarafından karşılanmaktadır. Lundbeck Vakfı, Sağlık Bakanlığı, Danimarka Stratejik Araştırma Konseyi ve Başkent Bölgesi Araştırma Vakfı, COPSAC araştırma merkezine temel destek sağlamıştır. Olsen’in herhangi bir açıklaması yoktu.
Miriam E. Tucker, Washington, DC bölgesinde yaşayan serbest gazetecidir. Medscape’e düzenli olarak katkıda bulunur ve diğer çalışmaları Washington Post, NPR’nin Shots blogu ve Diatribe’da yayınlanır. X’te @MiriamETucker adresindedir.
Neden
Op. Dr. Ersun Topal
Obezite Cerrahisi alanında 2012 yılından beri Laparoskopik Tüp Mide, Laparoskopik Gastrik Bypass, Metabolik Cerrahi’de Laparoskopik Sadi-S, Laparoskopik Transit Bipartisyon, Primer ve Laparoskopik Revizyonel Bariyatrik Cerrahi Teknikler alanında 1500’den fazla cerrahiyi başarı ile tamamladım.
1973 yılında Aydın’da doğdum. Öğretmen bir anne-babanın ve Manifaturacı bir amcanın yanında çocukluk yaşlarda “dikiş dikmeyi” öğrendim. Belki de dikiş dikebilme becerisini çocukluk yaşlarda öğrenmiş olmam cerrah olmamı da kolaylaştırmış olmalı diye düşünmüşümdür hep. 1980’li yıllarda Türkiye’de okuyabileceğiniz en iyi Devlet Liselerinden biri olan ve bizzat Atatürk’ün talimatı ile “İkbal Okulu” adı ile açılıp 1948 yılında Aydın Lisesi adını alan okulumdan 1990 yılında mezun oldum ve yine Atam’ın talimatı ile kurulan Cumhuriyetin ilk Tıp Fakültesi olan ve mezunu olmaktan her gün gurur duyduğum Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1997 yılında mezun oldum.
2011-Gazi Üniversitesi Covidien Deneysel Cerrahi Laboratuvarı’nda “Kapalı/Laparoskopik Fıtık ve Karın Duvarı Fıtıkları Kursu”na katıldım. Sonrasında 1000 ameliyata yakın laparoskopik kasık fıtığı ameliyatı ile 150-200 ameliyata yakın karın duvarı yada göbek fıtıklarında laparoskopik tamir ameliyatını gerçekleştirdim.
2012-Gazi Üniversitesi Covidien Deneysel Cerrahi Laboratuvarında “Kapalı/Laparoskopik Kolon ve Rektum Hastalıkları Cerrahisi Kursu”na katıldım. Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde ilk kapalı Laparoskopik Kolon ve Rektum Kanseri ameliyatlarını gerçekleştirdim.
2012-Elancourt/Paris Covidien Laparocopic Traning Center’de “Laparoscopic Colo-rectal Master Class” kursuna katıldım. Avrupa’nın en iyi Laparoskopik Cerrahlarından eğitim aldım.
2012-Cleveland Clinic/US Asc.Prof. Eren Berber’den “Robotic Surgery” eğitimi aldım.
2012-Covidien “Obezite Cerrahisi ve Laparoskopik Tüp Mide Kursu” ile Obezite cerrahisi alanında çalışmaya başladım.
2012-Covidien Prof.Dr. Mehmet Görgün “Obezite Cerrahisi ve Gastrik Bypass Kursu” ile Obezite Cerrahisinde “tüm teknikleri” öğrenebilmek için bu alandaki eğitimlerime hız verdim.
Laparoskopik (kapalı) Obezite Cerrahisi, Laparoskopik Kasık ve Karın Duvarı Cerrahisi, Laparoskopik Kolon ve Rektum kanseri ameliyatı ve Laparoskopik Mide Fıtığı (Mide Reflü Cerrahisi) alanında çok sayıda ameliyatı başarı ile gerçekleştirdim.
2013 yılında halen çalışmakta olduğum Doruk Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ancak cerrahi alanındaki öğrenme sürecim hiç bitmedi.
2015-Türk Obezite Cerrahisi Derneği üyesi oldum.
2016-Metabolik Cerrahi Vakfı Prof.Dr. Alper Çelik “Metabolik Cerrahi Kursu”nda Tip2 Diyabet Şeker Hastalığında Metabolik Cerrahi Teknikler üzerinde eğitim aldım.
2016-Brüksel Strassburg Üniversitesi “Europion Telesurgery Traning Center” adlı merkezde Obezite Cerrahisi alanında dünyada “otör” olarak kabül edilen ve Dünya Obezite Cerrahisi Dernekleri Federasyonu Başkanı’nın (İFSO-President) da içinde eğitici olduğu kurs ile Obezite Cerrahisi alanında “öğrenmeye” devam ettim.
2016 yılında Bursa Diyabet ve Obezite Merkezi (BUDOM) Kliniğimi kurdum (www.budom.com.tr).
2017-L’annuaire de la Clinique de l’Anjou/France Dr. Philippe Topart ile Duodenal Swicth ve Revizyonel Bariyatrik Cerrahi Teknikler alanında çalışma fırsatı buldum.
2020-Türk Obezite Cerrahisi Derneği Kış Okulu’nun Kongre Sekreteryası görevini yerine getirdim.
